|
TARIH : 11/12/2009 4:22:18 AM |
EKLEYEN : tatar erkan |
MAIL : |
*
tüm mursallılara sevgiler (mehmet çavuşun torunu) |
TARIH : 11/11/2009 4:35:58 PM |
EKLEYEN : ismail sarıtaş |
MAIL : |
*
garip koca ve müslim dehmene Allahtan rahmet diliyorum
kederli ailesine ve tüm mursallıları baş sağlığı diliyorum |
TARIH : 11/8/2009 1:38:04 PM |
EKLEYEN : ismet alpay |
MAIL : |
*
sevgili kardeşim muhittin aytenin zamansız vefaatı bizleri derinden
üzmüştür,kendisine tanrıdan rahmet,yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyor toprağın bol olsun diyorum, canım kardeşim. |
TARIH : 11/7/2009 2:39:03 PM |
EKLEYEN : Muhsin ŞAHİN |
MAIL : |
*
İyi ki yaşıyoruz...
DOMUZ gribi kavgasını -daha doğrusu kafa karışıklığını- sağlıklı bir sonuca vardırmadan karşımıza GDO’lar yani “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar” meselesi çıktı.
Domuz gribinde meselemiz, “Aşıyı yaptırmak mı doğru, yaptırmamak mı?” idi. Bunda “GDO’lu gıda yenir mi, yenmez mi?” oldu.
Ve yine rekorları kırdık.
Tabii “saçmalama” rekorlarını...
Öyle ya, “bakanlığın (pardon kendi bakanının) ithal ettiği aşıyı reddeden yegâne Başbakan” herhalde dünyada sadece bizde var.
Hem “GDO’lu ürünlere ben de karşıyım, şüpheyle yaklaşıyorum. (...) GDO’lu ürün yemem” diyen hem de “hukuki zorunluluk” gerekçesiyle “GDO’lu ürünler yurdumuza girsin, bunu da insanlarımız yesin” diye Yönetmelik çıkartan Tarım Bakanı da ancak bizde olabilirdi!
Hangi yasal zorunluluk sizin Anayasa’nın 56’ncı maddesine göre “sağlığını korumakla yükümlü olduğunuz” halkınızdan önemli olabilir?
Şunun adını doğru koysanız, ”GDO’lu ürünlerini Türkiye’ye satmak isteyen Amerikalı firmaların baskısına boyun eğmeye mecbur kaldık” deseniz daha dürüstçe olmaz mı?
Baksanıza sizin söylemediğinizi Amerikalı Senatör Chuck Grasseley söylemiş. Gerçi o sizin “Hem yönetmelik çıkartalım, hem de GDO’lu ürün girmesini önleyelim” cinliği yaptığınızı sanmış, bu yüzden “Türk pazarlarına Amerikan mısırı ve soya fasulyesi satamayacaklarını” söylemiş ama biz biliyoruz ki şimdi sizin “engel” dediğiniz şeyin ömrü üç gündür.
Kaldı ki yıllardır sakıncalarını bile bile “GDO’lu ürün” ithaline ses çıkarmayan da bugünkü AKP iktidarının hükümetleri değil miydi?
Hoş 1986 yılındaki Çernobil kazası nedeniyle aşırı dozda radyasyon taşıdığı için başka ülkelere satamadığımız 220 bin ton fındığı bu halka -daha da doğrusu okullardaki çocuklarımıza ve askerdeki evlatlarımıza- yedirerek eriten de bu ülkenin hükümeti değil miydi?
Ya aynı şekilde aşırı radyasyon yüzünden devletin bir süre piyasaya süremediği 90 bin ton çayı bu devlet size bize içirmedi mi?
Bu ülkede muhalefet mi var? Hangisinden hesap sorduk?
Anımsayın... Rusya “yüksek oranda ilaç kalıntısı ve nitrat bulunduğu” gerekçesiyle, 2008 yılı yaz aylarında, bizden domates, üzüm ve limon almayacağını bildirmiş, kapılarını kapatmıştı, değil mi?
O “ilaç kalıntılı ve nitratlı” gıdayı bizden başkası mı tüketti?
Siz de bekleyin bizi “yaratandan dolayı” seven bir Başbakanımız var diye.
Sevgi, sizin ölüme giden yolunuzu açmakla mı gösteriliyor?
“Türkler fark edinceye kadar, biz amacımıza ulaşırız” diyen yabancılarla bize sahip çıkmayan yöneticilerimiz sayesinde geldik buraya.
Avrupalıların zehirli atık dolu varilleri Türkiye’de çıkmadı mı?
Bakın petrokok diye bir yakıt var. İçindeki vanadyum nikelin kanserojen olduğu biliniyor. Ama çimento fabrikalarımızda 2.5 milyon ton petrokok yakılıyor. Dumanını çevredeki insanlar soluyor. Onun ithaline de Çevre Bakanlığı izin veriyor.
Hükümetiniz sizi satarsa, kimden davacı olacaksınız?
Oktay EKŞİ
(HÜRRİYET) |
TARIH : 11/4/2009 2:46:11 PM |
EKLEYEN : ankaradan ismail sarıtaş |
MAIL : |
*
sayın mursallılar muhuttin aytene allahtan rahmetler diliyorum kederli aylesine baş sağlığı diliyorum
|
TARIH : 11/4/2009 9:02:34 AM |
EKLEYEN : İBRAHİM SEVGİ |
MAIL : |
*
muhittin ayten,e rahmet,ayten ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum. |
TARIH : 11/4/2009 6:22:55 AM |
EKLEYEN : vahip doğmuş |
MAIL : |
*
KÖYÜM MURSAL
Divriği ile Kemaliye arası
Mursal köyü konak yeri burası
Derin dere yama dağı yaylası
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Gündüz güneş, gece başka yıldızlar
Batısında çeçik,yuva kandıl var
Gedik ağzı sarı taş, düz tarlalar
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Kızıl pınar geyiceğin suları
Köylü içer şifa diye bunları
Kaya başı, kova, kervan yolları
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Yama dağdan büyük dere oluşur
Meyminliden gelen buna karışır
Yuvanın ki koçseyinde buluşur
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Beş kardaşım, dişlerin, yuva alası
Heybetlidir tavşancıl kayası
Onbinlerce kaynak, temiz havası
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Uzun asma, baydığın, in deresi
Yartmış, hındı, kevenni kesik, kusseki
Dağlar çiçek açar bulunmaz teki
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Şeytan görmez, karalen yurt, cavata
Çukur sulak, çevirme,adım ata,
Doyum olmaz karaya, çokmaşata
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Eski değirmen, yoncalık,çimen
Abara bendiyle döner değirmen
Karşıya, köprü öğzü, sakkolu, ören
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Mursal köyü tahıl anbarı idi
Çevre köylerin en güzel varıydı
İçtiğimiz kaynak buz sularıydı
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Beş yüz hane vardı kalmış sekseni
Çalışma zorluğu geçim nedeni
Viran köye gelmiş elektrikleri
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Emekli olanlar köye dönermiş
Yavaş yavaş köyün yüzü gülermiş
Dağlarında, çalı meşe güvermiş
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Kavurma yolları inişli çıkışlı
Derin dere kaşına gelince köyle bakışlı
İlk baharda halı gibi nakışlı
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
xxx
Vahip doğmuş derki yok babam malları
Cavatının, gündüzlünün kumları
Baraj olmuş devlet almış suları
Gelin dostlar ben köyümü anlatam
|
TARIH : 10/28/2009 4:51:01 PM |
EKLEYEN : Yunus SEYHAN |
MAIL : |
*
Köyümüzün Degerlerinden Muhittin Aytenin aramızdan zamansız ayrılması bizleri derinden üzmüştür.Kendisine Allahtan rahmet,kederli ailesine ve tüm sevenlerine başsaglıgı dilerim. |
TARIH : 10/26/2009 6:54:09 PM |
EKLEYEN : ÖZGÜR YILDIRIM |
MAIL : |
*
Canım öğretmenim, ne kadar güzel yazılar yazmışsınız. Bende bazen soruyorum kendime, bu memleket sevdası nereden geliyor diye, Atatürk sevdası, ve daha nice nice insan olmanın onuru yücelten sevdalar. Siz öğretmekten hiç vazgeçmeyeceksiniz herhalde, hiç yorulmayacaksınız, hiç korkmayacaksınız. Siz fakir çocukları ne güzel işlediniz nakış nakış hiç bıkmadan usanmadan,hor görmeden, zenginliğin esvabda aba da değil, beyinde, yürekte,bilgide olduğunu öğrettiniz, tırnaklarınızla kazıdınız karatahtaları vazgeçmediniz, bıyıklarınız bile tebeşir tozu olurdu, bizde gülerdik.Siz görmezden gelirdiniz sonra sizde gülümserdiniz bizde gördüğünüzü anlar susardık. Çok emeğiniz var, lafa söze gerek yok tanrı şahit. Sizi şimdi çöle gönderseler orada da meyva ağaçları yetiştirmeyi başarırsınız, çünki siz ankaranın ayazında ,kulak kesen rüzgarlarında üzerinde gocuğu olmayan cılız otlardan bir orman yarattınız. Siz cennetin biletini çook önceden cebinize koydunuz öğretmenim, şimdi siz bunada kızarsınız. Tevazuya sıfır gerek öğretmenim siz orayı da istemezsiniz hiç şüphe yok. Hiç şüphe yok emekli olmayacaksınız, vazgeçmeyeceksiniz, yorulmayacaksınız. Eğer geceleyin uykunuzda veya sabahları uyandığınızda öksürüyorsanız bu bıyıklarınızdaki tebeşir tozundandır öğretmenim. Hakkınızı helal edin. Saygılarımla Özgür YILDIRIM. |
TARIH : 10/25/2009 7:02:44 AM |
EKLEYEN : sevım kış |
MAIL : |
*
sıtenızı çok çok begendım yapanların elerıne saglık |
[<< Geri]
21-30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
[İleri >>]
| |