|
TARIH : 1/20/2008 3:34:03 PM |
EKLEYEN : İ.Apay |
MAIL : |
*
Bu şiirin cumhuriyet dönemiyle hiç bir ilgisi yoktur,tamamiyle osmanlı dönemine aittir.
.......KADI BEY.
Suçlu suçsuz ayırmaz gönderirsin buraya
Tenezzül etmezsiniz suçumuzu sormaya
Oturmuşsun hakanın verdiği bir saraya
Hiç hapise girdinmi adaletsiz kadı bey
Suçlular süklüm püklüm gelir çıkar karşına
Konuşmaktan acizdir,bırakır vicdanına
Bindirirsin adamı esirler faytonuna
Esirliği tatdınmı vicdanı yok kadı bey
Senin için fark etmez yerli veya taşralı
Filazof kararların çok yiğti ağlattı
Çoğuna idam verdin sülalesi ağladı
Sende bir gün ağlarsın unutma ha kadı bey
Adalet bağımsızdır diye orda yazılı
Çoğunun yetim koydun oğlunu ve kızını
Hangi kitaptan aldın merhametsiz hızını
Hızın bir gün kesilir yıkılırsın kadı bey
Hem fakir hemde cahil biri gelse
karşına .
Yaşamak senin hakkın,kimse gelmez aklına........................... .....
Adamın feryatları boşa gider o anda
Eger vicdan buyusa çok zalimsin kadı bey
Nerede oturduğunu sorarak öğrenirsin
Memleket ve ünvandan sonra ceza verirsin
Yaptığın haksızlığı gayet iyi bilirsin
Eğer adelet buysa çok saçmadır kadı bey.
................i.alpay.
|
TARIH : 1/20/2008 3:26:58 PM |
EKLEYEN : i.alpay |
MAIL : |
*
Bu şiirin cumhuriyet dönemiyle hiç bir ilgisi yoktur,osmanlı dönemine aittir.
..... |
TARIH : 1/20/2008 12:22:03 PM |
EKLEYEN : Bahattin Yunusoğlu |
MAIL : |
*
Bu güzel sitenin kurucusu,değerli insan ağabeyim Mustafa Yunusoğluna çok teşekkür eder,selam ve sevgilerimi iletir,sağlıklı günler dilerim. |
TARIH : 1/20/2008 4:47:56 AM |
EKLEYEN : özgür gören |
MAIL : |
*
sevgili aşur öğretmen senin gibi duyarlı insanların hala çoğunlukda olması mutluluk verici yazılarının hepsine katılıyorum ve saygıyla selamlıyorum seni. |
TARIH : 1/18/2008 6:11:30 AM |
EKLEYEN : Divriği Kültür Derneği |
MAIL : |
*
19 Ocak 2008 Cumartesi günü saat 17:00'da derneğimizde BEYNELMİLEL isimli filmin gösterimi yapılacaktır.
Divriği Kültür Derneği sizleri bu filmi birlikte izlemeye davet ediyor.
YER: İstiklal Cad. Suriye Pasajı No:348 Kat:2 Beyoğlu/İstanbul
WEB: www.divrigi.org.tr |
TARIH : 1/17/2008 1:04:06 PM |
EKLEYEN : ismet alpay |
MAIL : |
*
Sayın, aşur eğlen kardeşim,yazmış olduğun yazılar çok manalı ve düşündürücü, geniş kitlelere uyarı niteliğini taşıyor,devamını diliyor,gözlerinden öpüyorum.
.................i.alpay. |
TARIH : 1/17/2008 12:01:57 PM |
EKLEYEN : İsmet Alpay |
MAIL : |
*
YEĞENBİM ALİ KAYAYA.
Sayın yeğenim ali kaya sen benim arkadaşım olamazsın,çünkü ben yaşlı bir adamım.belki baban arkadaşım olabilir.
Fıkramı eleştirmene gelince,hiç bir haklı yanını bulamadım.bu fıkrayı namaz kılan sünni kardeşlerimiz bile sizden fazla benimsemişdir,senin eleştirmene bir mana veremedim,neden niçin sorularım havada kaldı.Benim size tavsiyem,bir kiliniğe gidip beyninizde bir sorun olup olmadığını teşhis ettirmektir.
Bundan aylar önce beni bir fıkramdan dolayı eleştiren,enver yalçın olmuştu,onun eleştirmesinde haklı yanı vardı,fakat ağır bir eleştiri idi,aslında böyle bir eleştiriyi hak etmemiştim,o günden bu güne mursal sitesine yazı yazmaya ara verdim.Fakat sizin eleştirmiş olduğunuz fıkrada yazdığım gibi,ENVER YALÇIN VE SİZİN DIRDIRINIZA ALDIRMAYIP Yazmaya devam edeceğim.Unutmayınki site sahibi m.yunus olu kardeşimiz hem avukat hemde aydın bir kişidir,sitesinde neyin yayınlanıp neyin yayınlanmıyacağına o karar verir.
Ayrıca senin ve enver yalçının bu sitede hiç bir yazısını görmedim.
katkınız olmayan bir siteye,yazı yazanları eleştirmenizi kınıyor,buna hariçten gazel okuma diyorum.sizleri biraz ikna ettiysem ne mutlu bana hoşca kalın .........i.alpay.
|
TARIH : 1/16/2008 9:41:08 PM |
EKLEYEN : Aşur Eylen |
MAIL : |
*
GÜCÜNÜZ YETMEZ UĞRAŞMAYIN
Türkiye’de bir şeyler oluyor.
Birileri ülkemizin duyarlı dokularıyla oynayıp duruyor.
Son zamanlarda parmaklar dokunulmaması gereken düğmelere dokundu. Bu ses bazen yurt içinden bazen de yurt dışından insanımızı şöyle bir yoklayıp geçti.
Bu geçmişliğin içinde Alman rezaletine mi yanarsın? AKP’nin birden bire kabaran alevi sevdasına mı yanarsın? Alevi derneklerinin Başbakanlık hakkında açtıkları davaların mahkemelerce reddedilmesine mi yanarsın? Diyanet İşleri Başkanının koskoca İslam dinini bir mezhebin içine sıkıştırıp işte İslam bu, işinize geliyorsa Müslümanlığınızı buna göre yaşarsınız demesine mi yanarsınız? Alevilerin yok sayılmasına mı yanarsınız?
Neye yanarsak yanalım.
Alevilerin etrafı Madımak gibi yangın yeri, görünmeyen eller benzin bidonlarıyla oradan oraya koşuyorlar. Bir büyük oyun oynanıyor. Acımasızca vicdansızca.
Bu büyük planın göz kırptığı yer Türkiye toprakları.
Laik Türkiye Cumhuriyetinde dinin her kademesi baş tacı yapılıyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı aydınlanma devrimleri ile kurduğu Cumhuriyetle Anadolu topraklarında yurttaşlık kimliği kazanan Alevilere bu kimlikleri çok görülüyor.
AKP iktidarının gözdesi Avrupa Birliği, Alevi yurttaşlarımızın cumhuriyete ve Atatürk’e olan gönül bağlılıklarını yok sayarak bu insanları azınlık ilan etme densizliğini kendinde bulabiliyor.
Avrupa Birliği bu. Densizlik onun şanına yakışır. Fakat Türkiye Cumhuriyetinde adam gibi adam olan aleviler bu densizliği yutmuyorlar.
Haydi oradan dercesine Avrupa’nın sömürgeci yüzüne aleviye yakışan tokatı vuruyor. “Biz Türkiye Cumhuriyetinin azınlığı değil, asli unsurlarıyız. Cumhuriyetin kurucularıyız” diyor.
Avrupalının medeni görünümlü barbarlığı Alevilere sökmüyor.
Atlantik ötesi AKP iktidarının büyük babası bu konuda suskun değil. O derinden sinsice sessiz sedasız BOP Projesi dahilinde kullanacaklarını Türkiye için besletip büyütüyor.
Büyükbaba ılımlı İslamı yarattığı gibi, ılımlı Aleviliği de yaratmayı çok özlüyor.
Bu özlem Alevilerin gözünden kaçmıyor. Büyükbaba bunun farklılığıyla görevi yerli işbirlikçilerine havale ediyor. Böl, parçala, yönet taktiğini yerli figüranlarına bırakıyor. Emir erleri de bu doğrultuda harekete geçiyor.
Alevilerin duyarlı oldukları zamanı beklemek gerek diyorlar.
En uygun zaman Muharrem ayı.
Muharrem ayı, Alevilerin yüreğinde kanayan bir yara.
1317 yıldır döktükleri gözyaşı, Hz. Hüseyin adına yüzyıllardır attıkları çığlık.
Bu çığlık onlara çok bedel ödetti.
Bunu zalim biliyor.
Emevi islamının yezidini zalim çok iyi tanıyor.
Bu zalim Yavuz’un yaptıklarından mutluluk duyuyor.
Alevilerin yüzyıllardır dağlarda, ormanlarda görünmez yerlerde birer vahşi gibi yaşamaları hoşuna gidiyor.
Zalim bu insanların haklarında fetvalar verdirip, katli vaciptir diyor.
Nesimi’nin derisini yüzdürüp, Pir Sultan Abdal’ı astırıyor.
Maraş’ta, Çorum’da, Malatya’da, Sivas’ta katliamlardan geçiriyor.
Madımak’ta yaktırıyor.
Zalim şimdi bunların hepsini unut, tarihi karıştırma, gel bana biat et diyor.
Bu zalimin oynadığı son oyun.
Zalim bir şeyi unutuyor.
Mustafa Kemal Atatürk’le kavilleşen, Cumhuriyetle ikrarlaşan, kardeşliği yol erliği sayan, 72 milleti bir bilip kendinden sayan, benim kabem insandır diyen, Hz. Muhammed’in aydınlık yüzünü bilim, bilimin kapısını da Ali gören, Pir Bektaşi Veli’yi ser çeşmenin başı bilen, yaşamlarını türkülere gizleyen, bağlamayı başucuna asan, bunca inancı yüreğinde besleyen Aleviler zalimin bu son oyununu yutar mı?
Elbette ki hayır.
BOP Eş Başkanı olmakla övünebilirsiniz.
Cehaleti sömürebilirsiniz.
Dini siyasetlerinize alette edebilirsiniz.
Büyükbabanın kurgusu ile kutsal İslam dinini ılımlı ya da ilimli hale dönüştürebilirsiniz.
Dinler arası diyalog deyip her dini kendinize sömürü aracı da yapabilirsiniz.
Avrupa’nın sömürgeciliğini kurtuluş umudunuz da yapabilirsiniz.
Sadaka toplumuna dönüştürdüğünüz ülke insanını iktidarınızın güvencesi de sayabilirsiniz.
Memleket topraklarını ucuz pahalı demeden satabilirsiniz.
Babalar gibi satmayı büyük lafta sanabilirsiniz.
Emeği ile yaşayan insanları özelleştirme adına işsiz de bırakabilirsiniz.
İşsizlik bizim eserimiz değil de diyebilirsiniz.
Açlığı günlük belediye yardımlarıyla da geçiştire de bilirsiniz.
Kömürü odunu bol keseden dağıtabilirsiniz.
Her türlü sosyal felaketi hazırlayabilirsiniz.
Tarikatları, Cemaatleri oy bahçenizin çiçekli tarlaları da yapabilirsiniz.
Borç yiğidin kamçısıdır diye övünebilirsiniz.
Şehitlere kelle, terörist başına Sayın da diyebilirsiniz.
Siyaseti kendiniz için de yapabilirsiniz.
Fakat bu ülkede bir tek şeyi yapamazsınız.
Mustafa Kemal Atatürk’le kavilleşmiş, cumhuriyete ikrar vermiş Alevileri yol düşkünü yapamazsınız.
Buna sizin gücünüz yetmez.
Çamuru toprak diye kimseye yutturamazsınız.
Unutmayınız ki, Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.
Bu ülkenin kimsesizleri Alevisidir, Sünnisidir, Kürdüdür, Türküdür, Lazıdır, Çerkezidir.
Bu kardeşlik dokusunu bozmaya ne ABD’nin ne AB’nin nede bunların yerli işbirlikçilerinin ve sizin gücünüz yeter.
Bu böyle biline.
Yobaz defterine bunu böyle yaza.
Bile ki, Türkiye sahipsiz değildir.
Göre ki, milyonlar yeni bir Türkiye’yi kurmak için Atatürk aşkı, Cumhuriyet sevdası türküleriyle, inançlarıyla engelleri aşa aşa geliyorlar.
Onların kaç kişi olduğunu saymakta size düşüyor.
Aşur EYLEN
|
| |