ZİYARETÇİ DEFTERİ

TARIH :
9/27/2008 3:50:37 PM
EKLEYEN : İsmail Aydoğmuş MAIL : sairaydogmus@hotmail.com

* Değerli Dostlar
Divriği Köylerini gezen şiirlerimin birincisini beğeninize sunuyorum.
Devamı gelecek.
Sevgi ve saygılarımla

İsmail Aydoğmuş
şair

Gitsem Samancı Deresine Gitsem

Kızıldağa doğru yola koyulsam
Lik çayına ayaklarımı soksam
Susuz Belde de bir türkü tuttursam
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Hapa yol üstünde sizi karşılar
Bir selamla sizi hemen ağırlar
Gözü tok hepside güzel adamlar
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Paynikli bir Zeki amcamız vardı
Madende çalışır servis yapardı
Bu köylüler çok iyi insanlardı
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Sorarsınız burası da neresi
Sivasın Divriğimizin beldesi
Neden demişler Samancı deresi
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Anlatayım size hikayesini
Eğer dinlemek isterseniz beni
Çözeceksiniz gitme isteğimi
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Koca Haydarın oğlu Hasan Paşa
Çıkamamış hanedanlarla başa
Azrail olmuş şeyhülislam haşa
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Hasan Paşa asılınca kazada
Kaçırdılar onu atın sırtında
Saman çuvallarının arasında
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Samancılar verdi buraya adı
Dinlemediler ferman ile kadı
Tarihlere geçti onların adı
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Getirdiler kabrini Üçpınara
Sahip çıktı halkımız atasına
Bırakmadılar kötü adamlara
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Köse baba İğde baba burada
Dört bucaklımız ile Bul Hasanda
Gönül dostlarımız var Üçpınarda
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Hapadan Paynikten Üçpınardan
Uzanıp ta içsem soğuk sulardan
Yemyeşil Çalgandan şu Olukmandan
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Selamlasam dağları kayaları
Ağaçları bahçeleri bağları
Vaktim olsa da gezsen bu diyarı
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Ziyaret etseydim sevdiklerimi
Görseydim dostlarımın her birini
Olukman da Kahramanın kabrini
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Derviş amcayla oğlu Behzat vardı
Ali Yılmaz dede şiir yazardı
Hasan dede konuşur göz kırpardı
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Atlasaydım da geçseydim dereyi
Türünk te görsem Zülfükar dedeyi
Onunla özledim sohbet etmeyi
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Uzanıp çıksam Anzahar köyüne
Varsam Eğrisuya Kevendüzüne
Derviş Muhammede pirin evine
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Çıksam Gani Baba ziyaretine
Geyikli Baba yüzü hürmetine
Gezsem Katerli Baba cihetine
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Ahmet Baba, Dededir isimleri
Abdullah Dede daha niceleri
Burada yaşadı çok önceleri
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Yıllarca ders aldı talipler burda
Ocaktan dağıldı gittiler yurda
Büyük alimler arifler var orda
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Eliksi Gözecik bağlar arası
Türküler dinlemenin tam sırası
Hasan Karabaşın köyü burası
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Çukuröz den erken batmadan güneş
Yol üstü Şiği, Yeşil Yayla Gödeş
Horozçukuru olmuş adına eş
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Demirli Dağının eksilmez karı
Çiğdemle nergisle gelir baharı
Uçuşur kekliği güzel kuşları
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Bayırüstü derler adı Timisi
Çalıkan meşhur insanlar hepisi
Büyük işadamı olmuş kimisi
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Mustafa bey Birlik Partisi kurmuş
Sadık Özgür kalesine oturmuş
Hepsi Beşpınar başına buluşmuş
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Pınarın başına ben de otursam
Soğan ekmekle karnımı doyursam
Muhabbet edip yola koyulsam
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Yavaş yavaş insem Karsı köyüne
Uğrasam Tahiir emminin evine
Keşke o günler geri gelse yine
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Uzunbağın yeşil dere kenarı
Verimlidir bağları bostanları
Sevecen sıcak kanlı insanları
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Fazloğlu çiftliğine selam salsam
Sarı Yaprağa şöyle bir uğrasam
Şu Tuğut köyüne doğru yol alsam
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Dar sokaklarında dolansam
Gezip gezip meydanında otursam
Cemal Gökü, Ali dayıyı sorsam
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Yesem şu Körküsünün cevizini
Tekrar görsem dostların her birisini
Rahmetli Muzaffer öğretmeni
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Hörtek suyundan avuç avuç içsem
İçip suyumu da Gahnıta gitsem
Kirkidiye Oğulbeye de insem
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Kirkidi de çok olaylar yaşanmış
Hüseyin Gazi burada savaşmış
Düşman kılıçla kolunu kopamış
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Ağahla Celalin muhtar babası
Hatırımda Kadir Sarıkayası
Kalkanı, Soğukpınarı dahası
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Okumak için tezek taşırlardı
Köprü yoktu dereyi aşarlardı
Hepside Çok azimli insanlardı
Gitsem Samancı Deresine gitsem

İkizbaşak Kömek güzel canlarım
Onlarla var benim çok anılarım
Gördükçe gençliğimi hatırlarım
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Mahmut giller, Cındar giller, Zeytinler
Eşeali Mehmet, Ali emmiler
Okuyan minik minik öğrenciler
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Burada adı gibi Çok Sadık var
Bir çoğu gurbet ellere çıkmışlar
Gündoğdu, Özdamar, Karacalar
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Yaslanır Sarıçiçek yaylasına
Konağa, Ortaköye, Livanlıya
Bizmişana Abrenke Gamhuya
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Sanmayınız ki boştur bu topraklar
Yüzlerce Anadolu Ereni var
Gamhu Akpelitte şu Koca Haydar
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Sevir köyümüz köylerin Beyidir
Sofrası bol insanların evidir
Armutları tatmanın tam yeridir
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Nahiyemiz Arıkbaşı Birestik
Hoş bir köy hem de estetik
Malatya yolunda köyümüz Kahtik
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Haşke adı Bayırlıdır buralar
Hemen üzerindeki köy Başmuhtar
Karşıkonak ta yayılır koyunlar
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Kovan kovan arıları balı var
Kayısı çiri, kuru kaymağı var
Çok lezzetli peynirleri yağı var
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Tandırda kömbe bazlama yaparlar
Sıcak ekmek vermeden bırakmazlar
Hatırlıdırlar analar, bacılar
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Dürüstçe yönelirler her cana
Gardaş derler değer verirler sana
Kuşkun olmazın insanlıktan yana
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Vatanını bayrağını severler
Atatürkün hep izinden giderler
Vatanımıza canım feda derler
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Yıllarca sahip çıkanı olmamış
Hiçbir kimse bir yatırım yapmış
Bir çok kişi gitmiş köyler boşalmış
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Yakından görün siz de bu elleri
Gelin tanıyın gönlü güzelleri
İşte Divriğinin şirin köyleri
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Hepsi yiğit insanlar mert insanlar
İnsana büyük kıymet veren canlar
Akıldan, bilimden yana olanlar
Gitsem Samancı Deresine gitsem

Palhanın dört bir yanından su kaynar
Görmelisiniz yeşerince dağlar
Rengarenk bin bir çeşit çiçek kokar
Gitsem Samancı Deresine gitsem

İsmailin köylerde kaldı gözü
Çok güzel köydür Palha Çakmakdüzü
Burada tamam ettik biz de sözü
Gitsem Samancı Deresine gitsem

25 Eylül 2008
Perşembe
23:30

İsmail Aydoğmuş

 

TARIH :
9/23/2008 12:53:05 PM
EKLEYEN : engin MAIL :

* slm arkadaşlar bende samsun havzanın mursal köyündenim bizimde aslen sizin ordan geldiğimiz söyleniyo bu konuda bilğisi olan varmı 

TARIH :
9/23/2008 12:25:36 PM
EKLEYEN : Aşur Eylen MAIL :

* TELAŞIN ARDINDA NE YATIYOR


Deniz Feneri soruşturması Almanya’da sonuçlandı. Dinci dolandırıcılar mahkûm edildi.
Alman Mahkemesi Deniz Feneri yolsuzluğunun asıl failleri Türkiye’de dedi.
Türkiye’de gündem allak bullak oldu. İktidar telaşlandı. İktidar yetkililerinin sinirleri bozuldu.
Ağza alınmayacak hakaretler havalarda uçuştu. Deniz Feneri haberlerini yazan gazeteler cezalandırılmaya çağrıldı.
CHP’sinden Kemal Kılıçdaroğlu AKP’nin yolsuzluk belgelerini ardı-ardına sıralayınca da AKP’ de travmalar yaşanmaya başlandı. Gidişat iyi değildi, bunu bir başka gündemle tersine çevirmek gerekti.
Ergenekon soruşturması ne güne duruyordu? Dışarıda içeriye alınmak için daha çok AKP iktidarını yıkmak isteyen darbeciler vardı.
Ergenekonda yeniden düğmeye basıldı. Yedinci derken sekizinci, dokuzuncu dalgalar daha nice dalgaları müjdelercesine yola devam şarkısının namelerine karıştı. Şimdilik birazcık nefes alınmıştı.
Özgür medya ve gazeteler uzun süre bu konuyu işleyerek Deniz Feneri belasını saklayabilirdi.
O da nesi? Darbeci medya durmuyordu, susmuyordu.
İslami Holdinglerin dolandırdığı gurbetçilerimiz yurt dışında örgütlenip dernek kurmuşlardı.
Mağdurların sayısı 30 bini çoktan aşmıştı. Dernek başkanı Muhammed Demirci’nin dediğine göre yurt dışında mağdur edilen insanların sayısı 400 bini aşmıştı.
Beş yıl ne de güzel geçmişti. Mağdur ve mazlum rolü ne de güzel tutmuştu. Bir beş yıl daha durum böle idare edilirse Atatürk Devrimlerinin yarattığı travmaların hesabı sorulabilirdi.
Almanya dost mu düşman mı belli değildi.
Keşke gurbetçilerimiz Almanya yerine İtalya’ya gitseydi. Deniz Feneri yurtdışı çalışmalarını İtalya’da yapsaydı. Dost Berlsconi ile bu iş halledilebilirdi. Almanya bu işi hiç iyi yapmamıştı. Deniz Feneri’ni fena halde cezalandırmıştı.
Üç beş sahtekâr denilen dinci dolandırıcının, insanları din adına nasıl dolandırabileceğinin hesabının Türkiye’de sorulması yerine iktidar tarafından bu olay kapatılmaya çalışıldı. Alman mahkemesinin verdiği dinci dolandırıcılık kararının üzerinden günler geçmiş olmasına rağmen asıl failleri Türkiye de olanların üzerine gidileceği konusunda iktidarın başındakilerinin ciddi bir tutumu yoktu.
Yalan, iftira, müfteri, şerefsizler, alçaklar, mezhebi genişler, karnı genişler sözcükleri bir ahlak abidesi gibi iktidar sözcülerinin savunması haline dönüştü.
Sinirler gerildikçe gerildi, Şaban Dişçi çoktan unutuldu.
Şimdi sahneleri AKP’li Dengir Mir Mehmet Fırat dolduruyordu. Hakkında söylenenler yenilir yutulur şeyler değillerdi. Bu kanıtlanırsa Dengir Mir Mehmet Fırat ve AKP bir travma daha yaşayabilirdi. Televizyon ekranlarında meydanlar okundu. Müfteriler er meydanına davet edildi.
Davet derhal kabul gördü fakat Mir Dengir’e gerçeği söylemesi için bir gün süre verildi. Er meydanındaki güreş çarşambadan perşembeye alındı.
Yolsuzlukların şifreleri çözülüp dozu arttıkça Ergenekon, Ergenekon sesleri yükselmeye başladı.
Üç mahkeme Türkiye’nin gündemini elinde tutuyor.
AKP nin Anayasa Mahkemesince laik devletin yıkılmasında odak haline geldiğinin kanıtlanarak suçlu bulunması.
AKP iktidarının yıkılması için darbe hazırlığında olan Ergenekoncuların suçlanmaları.
Almanya’ da ki Deniz Feneri davasının asıl suçlularının Türkiye de olması.
Fazlalık olarak da yolsuzluk belgelerinin tek-tek açıklanması.
Başbakan a göre Türkiye’de yolsuzluk olmadığı için Türkiye küresel krizden etkilenmemiş.
Başbakan böyle diyor.
Kriz çoktan kapıda. Ergenekonda tutuklamalara devam. Deniz Feneri henüz savcıların elinde değil. Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararını yakında açıklayacak.
AKP kendine kafa tutanlarla hesaplaşmaya devam ediyor.
Hukuk mukuk hak getire…
Hey gidi güzel ülkem ne günler yaşıyorsun?




AŞUR EYLEN
 

TARIH :
9/20/2008 6:09:44 AM
EKLEYEN : fatma osanmaz MAIL : denizulas1968@hotmail.com

* çok güzel bi siteniz var ben çamşıklıyım kendi sitemi hiç beğenmedim gerçekten tebrikler elinize beyninize sağlık. 

TARIH :
9/19/2008 8:41:01 AM
EKLEYEN : Aşur Eylen MAIL :

* BU BİR FİLM, BU BİR TİYATRO


Bir varmış, bir yokmuş.
Bir ülke varmış, bir de o ülkenin iktidarı.
Bu ülkede elektriğe zam geliyormuş, vallahi bu zammı o iktidar yapmıyormuş.
Doğal gaza zam yoldaymış, kim diyormuş bunu?
Üniversiteler açılmış, harçları azıcık artırılacakmış, iktidarla ne alakası varmış. O iş YÖK denen kurumun işiymiş.
O ülkede çarşı Pazar güllük gülistanlıkmış. Halk ne ararsa buluyormuş, istediğini alıyormuş. Ucuzluk bir Allahın lütfüymüş.
Okulları açılmış, çocuklar cıvıl, cıvıl okullara doluşmuş. Sapa sağlam okullarda devletin şefkatli kollarında huzur içinde eğitim görüyorlarmış.
İşsizlik? Haşaaaa! Yokmuş.
Yoksulluk? Şu mübarek ramazan gününde yoksulluğun adı mı olurmuş.
Yolsuzluk? Yazanlarda, söyleyenlerde, konuşanlarda yalan söylüyorlarmış.
Açlık? Yahuuu tövbe haşaaa, tövbe haşaaa, bunun adı mı olurmuş.
O ülkede vatandaş bir murat istemiş, iktidar al sana sonsuz murat doya, doya yaşa demiş.
İktidar altıncı yılında mıymış, yedinci yılında mıymış, halkına sonsuzluğun mutluluğunu yaşatıyormuş.
O ülkede yolsuzluğun, hortumlarını iktidar şıp diye kesmiş. Kimse hortumculuğa cesaret dahi edemiyormuş.
Hamdolsun, şükürler olsun bu ses halkın iktidarıyla ortak sesiymiş.
O ülkede ne zam ateşi, ne zulüm ateşi, ne açlık ateşi, ne yoksulluk ateşi, ne yolsuzluk ateşi ne de işsizlik ateşi hiçbir haneye uğramıyormuş.
Bir gün çoook büyüüük devlet adamlarından biri çıkmış. Eyy vatandaş, elimizde avucumuzda ne varsa satalım, özelleştirelim demiş.
Meydanda korkunç bir alkış tufanı kopmuş ki, satalım, özelleştirelim sözleri bütün vatandaşların gözlerini yaşartmış.
Özelleşenler, zengin oldukça vatandaşlar yoksullaşmıyormuş. Yoksullukta işsizliği yaratmıyormuş.
Bir gün elektriğe zam gelmiş. Halk bunun geçici olduğunu sanmış. Ardından doğal gaza da zam gelecekmiş. Halk buna inanmıyormuş. Bu zamları yapan zaten o ülkenin iktidarı değilmiş. Uzun zamandan beri de elektriğe zam yapmıyormuş. Sadece halkı kendi icadı ampulüyle güzel güzel aydınlatıyormuş.
Artık elektrik, doğal gaz zamları ardı ardına gelmeye başlayınca halkı bir telaş sarmış.
Ne oluyor diye sormaya bile cesaret edemiyorlarmış.
Halkın telaşını gören devlet büyüklerinde biri huzura çıkmış. Eeey vatandaş, bu zamları biz yapmıyoruz demiş.
Satın dediniz sattık, özelleştirin dediniz özelleştirdik. İşte bu zamları da satın alanlar ve özelleşenler yapıyor. Bunda bizim günahımız ne?
Bir elektrik kurumu vardı bakın şimdi kaç elektrik kurumu olduğunun sayısını sizde bilmiyorsunuz. Özelleşen elektriğimizin şirketleri ne yazık ki, kendi giderlerinin faturalarını abarttıkça abartıyorlar. Abartılan bu faturaların kabalığı da siz sayın vatandaşlarımıza yansıyor. Bunlar kendi vergilerini dahi sizlere ödetiyor.
Ya doğal gaz diyeceksiniz?
Doğal gazla elektrik ikiz kardeş gibi birinin karnı acıkınca diğerinin de karnı acıkıyor.
Maşallah öyle iştahlılar ki, karınları bir türlü doymak bilmiyor.
Yalnız ikizlerden doğal gazı bir azdıran var. Siz çok iyi bilirsiniz. Eski komünistlerden o Putin var ya, doğal gazı çok şımartıyor. Bu şımarıklıkta ne yazık ki, bizim özelleşmiş elektrik şirketlerimize yansıyor. Elimizde olmayan nedenlerle bu şımarık ikizlerin ne zamlarını ne de zulümlerini durdurabiliyoruz. Siz bu dış güçlerin ülkemizdeki huzuru nasıl bozduklarını çok iyi biliyorsunuz.
Bakın bugünlerde bu dış güçlerden biri kendi ülkesindeki bir kadın savcıya, bir hakime söz bile geçiremediler. Bu dış güçlerin topraklarında bildiğiniz gibi bizim yurttaşlarımız işçi olarak çalışıyorlar. Dinleri ayrı, dilleri ayrı bu ülkede ekmek parasını kazanmaya çalışıyorlar. İbadetleri gereği zekatlarını, sevaplarını, varlıklarını bizim yoksullarımızla paylaşmak istiyorlar. Bunun için de Deniz Feneri diye bir dernek kurmuşlar. Yahu zekatını vermek isteyen, sevabını işlemek isteyen vatandaşım vereceği hayrı sana mı soracak? Tutturmuşsun bir yolsuzluk gaydası çalıp söylüyorsun. Üstelik bu piyonların şahı, veziri, kalesi, atı senin ülkende diyorsun. Bu da yetmiyor. Yalanlarına ortak olsun diye birtakım yerli işbirlikçilerini yalanlarına ortak ediyorsun. Bak bizimkilerine söyledim. Bu işbirlikçilerinin ne gazetelerini okuyacaklar ne evlerine sokacaklar. Boykot edip bu uğursuzları ortadan kaldıracaklar. Benim burada işim başımdan aşkın memleketimdeki çeteleri, darbecileri, hortumcuları, soyguncuları güzel, güzel okuturken sen nereden çıkardın bu Deniz Feneri işini. Belli ki sende bu Ergenekonculardansın. İçeride onların defterini düreyim Allahın izniyle sıra sana da gelecek.
Vatandaşlarımdan biri orada bir kooperatif kurmuş. Kurmuşta ne olmuş? Ben senin burada aldığın evlere, topraklara karışıyor muyum? Bırak vatandaşımda kendi insanına ev yapsın, ocak yapsın sana ne? Bak senin yalanların yüzünden garibim ülkesindeki işinden de olacak. Dokunma benim vatandaşıma.
Bunları ak defterime kara kalemimle bir bir yazıyorum. Gün gelir ak defter açılır, kara kalem bunun hesabını sorar. Bunu dünya alem böyle bile.
Sevgili vatandaşım, artık bu deniz sözcüğüne çok bozuluyorum. Deniz dediler mi tüylerim diken diken oluyor, sinirlerim bozuluyor. İçerdeki deniz yetmezmiş gibi, bir de dışarıdan deniz ürettiler. Nedir benim bu denizlerden çektiğim yahu.
Ey vatandaş elektriğe zam gelmiş umurunuzda mı?
Doğal gaza zam gelecekmiş varsın gelsin, siz hangi yükü kaldırmadınız ki?
Açlık, yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik olsa ne olur, olmasa ne olur?
Her türlüsüne bin bir bağışıklık kazandınız.
Önemli olan memleketin huzuru, istikrarı.
Huzurumuz kaçmasın, istikrarımız bozulmasın, kurulu düzen yıkılmasın yeter bize.
Sevgili okurlarım, bu hikaye yazdıkça uzar. Kimse yanlış anlamasın bu sosyal içerikli bir Türk filmi, bir tiyatro.
Bende bu filme, bu tiyatroya bir mizansen yazayım dedim.
Bu filmde, bu tiyatroda tuzum olsun biberim olsun istedim.
Bir varmış, bir yokmuş burada sona ermezmiş. Bu hamur daha çoook su kaldırırmış.


Aşur EYLEN

 

TARIH :
9/19/2008 5:20:48 AM
EKLEYEN : kanber gürbüzdal MAIL : k0658@hotmail.com

* Kötüye mert olur yiğide kalleş.
Yobaza yayladır aydına ateş.
Ufku karnlıktır dogarmı güneş.
kendi kültürünü yaktıgı zaman.

Garibe gurbettir cahile vatan.
Dostuna düşmandır kemlere cihan.
Ateşe atılmış söyler,mi ozan.
Aydınlara kılıç çektigi zaman.

Kanbere kin olmuş sevgiye düşman.
Yazara saldırır rabettir imam.
Erenler dergahı geçermi buradan.
Otuz yedi canı yaktıgı zaman.

KANBER GÜRBÜZDAL.
K0658@hotmail.com

 

TARIH :
9/19/2008 5:14:42 AM
EKLEYEN : kanber gürbüzdal MAIL : k0658@hotmail.com

* YAPTIK İBADETİ DÜRÜSTLÜK İLE
İÇİMİZDE YOKTUR RÜŞVET VE HİLE
NE MEKKE ÇAĞIRIR NEDE MEDİNE
ALLAHA VERECEK BORCUMUZ YOKTUR

OKUDUK KURANI SAZLAR ÇALARAK
YEMEDİK HARAMI İNSAN SOYARAK
GÜNAH İŞLEMEDİK İNSAN YAKARAK
MUHAMMEDE VERECEK BORCUMUZ YOKTUR

KILDIK NAMAZLARI İNSAN SEVEREK
KULLANMADIK İNSANI DİN SÖMÜREREK
KIYMADIK BİR CANA ALLAH DİYEREK
ALİYE VERECEK BORCUMUZ YOKTUR

YAPTIK ŞARTIMIZI HİZMET EDEREK
KÖTÜLERE KARŞI GÖĞÜS GEREREK
GİTTİK DOĞRULARIN İZİNİ SÜREREK
İNSANLIĞA VERCEK BORCUMUZ YOKTUR

DAĞITTIK LOKMAYI EŞİT BÖLEREK
ŞEHİT VERDİK HERGÜN DAVA SÜREREK
GİTTİĞİMİZ CENNET TOPRAK DİYEREK
KANBERE VERECEK BORCUMUZ YOKTUR

KANBER GÜRBÜZDAL 

TARIH :
9/19/2008 5:13:34 AM
EKLEYEN : kanber gürbüzdal MAIL : k0658@hotmail.com

* Dogruluk bu degil


DOGRULUK BU DEGİL

İnsan temiz olmaz namaz kılarak
Hocanın peşinde her,gün koşarak
Akşam sabah secade,de düşerek
Başkasını dinsiz bildikten sonra.

Bitmiyor günahlar haca giderek.
Yaşayan canlıya zulüm ederek.
Tanrı af etmiyor tesbik çekerek.
Kula kulluk yapıp etikten sonra.

Çıkmıyor kötülük dua ederek.
Namus korunmuyor peçe gererek.
Doğru bulunmaz,ki inkar ederek.
Kinlik tohumunu ektikten sonra.

Cennet bulunmaz,ki vaaz vererek.
Erenler yolunu hakir görerek..
Dini siyasete alet ederek
KANBERİ Allahsız bildikten sonra.

KANBER GÜRBÜZDAL
 

TARIH :
9/19/2008 5:08:15 AM
EKLEYEN : kanber gürbüzdal MAIL : k0658@hotmail.com

* Burası böyle biline

Aldık ikrar ve imanı,
İyinin yokluk zamanı,
Okulumuz erler meydanı,
Burası Böyle Biline.

Yazdık kuranı tevratı
Sazla okuduk kuranı
Attık yalanı dolanı
Burası böyle biline

Tuttuk orucu zekatı
Yemedik bir yetim hakkı
Aldık doğruyu ehtigatı
Burası böyle biline

Geçtik insan sarrafından
Erenlerin dergahından
Atatandır bizde iman
Burası böyle biline

Gittik Bektaşi yolundan
Pir sultanın diyarından
Aşık Veysel Büyük ozan
Kanberler böyle biline

Kanber Gürbüzdal


 

TARIH :
9/19/2008 5:07:05 AM
EKLEYEN : kanber gürbüzdal MAIL : k0658@hotmail.com

* Kalmayın Orada

Kavimler göçtü arap çölünden
İnsan aya çıktı kalmayın orada
Deve fosil oldu füze bulundu
Halifelik bitti kalmayın orada

Kırıldı kapılar surlar dağıldı
Hakanlar yıkıldı roma yakıldı
Okyanus geçildi kıta bulundu
Krallar devrildi kalmayın orada

Osmanlı yok oldu sultan yenildi
Çin seddine varıp geri dönüldü
Cihan harbi çıktı herkes yenildi
Padişahlar devrildi kalmayın orada

Tekkeler kapandı laik olundu
Peçeler yırtıldı şapka bulundu
iyaset başladı dinler bozuldu
Kanberler devrildi kalmayın orada. 


[<< Geri] 31-40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 [İleri >>]