*
10 KASIM DOLAYISIYLA;
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ülkemizin kurtarıcısı, büyük komutan, eşsiz devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ü, aramızdan ayrılışının 69. yılında, sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
Türk milleti, kendisine aydınlık yarınların kapılarını açan Yüce Atası'na bağlılığını ve sevgisini, vatanın her köşesinde ortak duygu ve düşüncelerle göstermektedir.
Ulu Önder, her şart altında insanımıza güvenilmesi gerektiğini, milletimizin neleri başarabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Başarıları, eserleri ve geleceğe yönelik yüksek öngörüleriyle Atatürk, Türk milletinin yazgısını ve tarihin akışını değiştirmiş, insanlığın yetiştirdiği büyük kişilikler arasındaki unutulmaz yerini almıştır.
Atatürk'ün en büyük başarısı, yok olma sürecine girmiş imparatorluktan, millet egemenliğini temel alan çağdaş bir devlet ve toplum olmayı gerçekleştirmesidir.
O'nu ölümsüzlüğe uğurladığımız günün yıldönümünde hepimize düşen en büyük görev: Atatürk'ü ve en büyük eseri Cumhuriyet'i anlamak, Cumhuriyet'in değerlerini her koşulda korumak, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşımaktır. Atatürk'ün bıraktığı değerli mirası geleceğe taşıyabilmek için uğruna büyük bedeller ödenen vatanımıza ve bağımsızlığımıza her şartta sahip çıkmak, her Türk vatandaşının ilk görevidir.
Ancak bugün, Ulu Önder'in kemiklerini sızlatan bazı gelişmeler yaşanmaktadır. İktidar sahipleri Türk'üm diyememekte, bunun yerine Türkiyelilik gibi zırvalar ortaya atmaktadır. Yine bu iktidar sahipleri, Türkiye'nin milli menfaatlerini, okyanus ötesinde, kapalı kapılar ardında pazarlık konusu yapmaktadır.
Bu noktada, Türk tarihine altın harflerle ismini yazdıran büyük devlet adamlarımızdan ve komutanlarımızdan birisi olan Mustafa Kemal Atatürk, azim ve kararlılık içinde, en imkânsız zamanlarda bile nelerin yapılabileceğini tüm dünyaya en iyi bir şekilde ispatlamış büyük bir devlet adamıdır. Günümüz iktidar sahipleri, Türk milletinin birliği ve beraberliği için, Mustafa Kemal Atatürk'ün göstermiş olduğu bu onurlu ve milli duruşu kendilerine örnek almalıdır.
Türk gençliği; Atatürk'ün gençliğe hitabesinde bize işaret ettiği "gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunan" iktidar sahipleri karşısında daima uyanıktır; milli menfaatlerini, düşmanlarına ve bu iktidar sahiplerine rağmen her şartta savunmaya hazırdır.
Bu gibi anlamlı günler, milli birlik ve beraberliğimizin hatırlanması bakımından özel bir önem taşımaktadır. Atamızı ebediyete uğurladığımız bu günde Yüce Önderimizin şu sözünü hatırlayalım: 'Vatan mevzu bahis ise gerisi teferruattır.'
Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve bu cennet vatanın bağımsızlığı için canlarını veren eden silah arkadaşlarını bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle anıyor, manevi huzurunda saygıyla eğiliyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ülkemizin kurtarıcısı, büyük komutan, eşsiz devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ü, aramızdan ayrılışının 69. yılında, sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
Türk milleti, kendisine aydınlık yarınların kapılarını açan Yüce Atası'na bağlılığını ve sevgisini, vatanın her köşesinde ortak duygu ve düşüncelerle göstermektedir.
Ulu Önder, her şart altında insanımıza güvenilmesi gerektiğini, milletimizin neleri başarabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Başarıları, eserleri ve geleceğe yönelik yüksek öngörüleriyle Atatürk, Türk milletinin yazgısını ve tarihin akışını değiştirmiş, insanlığın yetiştirdiği büyük kişilikler arasındaki unutulmaz yerini almıştır.
Atatürk'ün en büyük başarısı, yok olma sürecine girmiş imparatorluktan, millet egemenliğini temel alan çağdaş bir devlet ve toplum olmayı gerçekleştirmesidir.
O'nu ölümsüzlüğe uğurladığımız günün yıldönümünde hepimize düşen en büyük görev: Atatürk'ü ve en büyük eseri Cumhuriyet'i anlamak, Cumhuriyet'in değerlerini her koşulda korumak, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşımaktır. Atatürk'ün bıraktığı değerli mirası geleceğe taşıyabilmek için uğruna büyük bedeller ödenen vatanımıza ve bağımsızlığımıza her şartta sahip çıkmak, her Türk vatandaşının ilk görevidir.
Ancak bugün, Ulu Önder'in kemiklerini sızlatan bazı gelişmeler yaşanmaktadır. İktidar sahipleri Türk'üm diyememekte, bunun yerine Türkiyelilik gibi zırvalar ortaya atmaktadır. Yine bu iktidar sahipleri, Türkiye'nin milli menfaatlerini, okyanus ötesinde, kapalı kapılar ardında pazarlık konusu yapmaktadır.
Bu noktada, Türk tarihine altın harflerle ismini yazdıran büyük devlet adamlarımızdan ve komutanlarımızdan birisi olan Mustafa Kemal Atatürk, azim ve kararlılık içinde, en imkânsız zamanlarda bile nelerin yapılabileceğini tüm dünyaya en iyi bir şekilde ispatlamış büyük bir devlet adamıdır. Günümüz iktidar sahipleri, Türk milletinin birliği ve beraberliği için, Mustafa Kemal Atatürk'ün göstermiş olduğu bu onurlu ve milli duruşu kendilerine örnek almalıdır.
Türk gençliği; Atatürk'ün gençliğe hitabesinde bize işaret ettiği "gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunan" iktidar sahipleri karşısında daima uyanıktır; milli menfaatlerini, düşmanlarına ve bu iktidar sahiplerine rağmen her şartta savunmaya hazırdır.
Bu gibi anlamlı günler, milli birlik ve beraberliğimizin hatırlanması bakımından özel bir önem taşımaktadır. Atamızı ebediyete uğurladığımız bu günde Yüce Önderimizin şu sözünü hatırlayalım: 'Vatan mevzu bahis ise gerisi teferruattır.'
Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve bu cennet vatanın bağımsızlığı için canlarını veren Silah arkadaşlarını bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle anıyor, manevi huzurunda saygıyla eğiliyoruz.
|