|
TARIH : 3/25/2008 8:42:53 AM |
EKLEYEN : Aylin Aydın |
MAIL : |
*
Merhaba değerli hemşehrilerim, İstanbuldan hepinize selamlar-saygılar. Sağlıcakla kalın. |
TARIH : 3/24/2008 5:44:34 PM |
EKLEYEN : HALİL UYGAR |
MAIL : |
*
AYRICA NEVRUZ BAYRAMI OLARAK KUTLANILAN GÜNÜN HZ.ALİ'NİN DOĞUM GÜNÜYLE İLŞKİLENDİRİLMESİNE BİR ANLAM VEREMEDİM, HANGİ KAYNAKTA YAZIYOR. |
TARIH : 3/24/2008 5:41:47 PM |
EKLEYEN : HALİL UYGAR |
MAIL : |
*
Balkanlar, Ortadoğu, Avrasya ve Orta Asya’yı kapsayan çok büyük bir coğrafyada milyonlarca soydaşımızın coşku ile kutladığı bir Nevruz Bayramına daha ulaşmış bulunuyoruz.
Yakın tarih içinde yaşadığımız ağır kültürel erozyona ve yabancı kültürlerin yoğun tesirine rağmen, diline, değerlerine ve geleneklerine sahip çıkarak nesilden nesile aktarmayı başaran büyük Türk milleti için Nevruz, sevinci ve kıvancı sınır ötesine de taşan gerçek ve köklü bir milli bayram günüdür.
Anadolu’da yaşadığımız sosyo-kültürel değişim nedeniyle kültürel değerimizi ihmal ettiğimiz bir dönemde, daha yakından tanımaya başladığımız Türk Dünyasında, Nevruz’un nasıl bir heyecana, kaynaşmaya, mutluluğa dönüştüğünü görerek, bu kutlu güne yeniden sarılmamız ve anlamına nüfuz etmemiz hepimiz için sevindirici olmuştur.
Türk kültür coğrafyasında birlik, dirlik, ümit ve kardeşliği sembolize eden Nevruz bayramının bu anlamını, son yıllarda ihanetleriyle yozlaştırmak isteyen mihraklara azız milletimiz izin vermemiş, ne mutlu ki, bu tarihi güne yeniden ve daha büyük bir heyecan ile sahip çıkmasını bilmiştir.
Nevruz, yalnızca yeni bir mevsim döngüsünün, bolluk ve bereketin başlangıcı değil, Türk milleti için geleceği yeniden yorumlamanın; atalet, yılgınlık, korku ve umutsuzluğun geride bırakılarak maddi ve manevi diriliş, doğruluş ve atılımın müjdesidir. Nevruz bu anlayışla kutlanmalı, onun ruhuna aykırı bir şekilde, gerginlik ve huzursuzluk aracı haline getirilmesine fırsat verilmemelidir.
Geçmişle gelecek arasında köprü kuran, sevgi ve kaynaşma ortamında milletimizi birbirine yakınlaştıran, toplumsal birliğimizi güçlendiren bu kültürel zenginliğimizi korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak en önemli görevimiz olmalıdır.
Güzel günlerin habercisi kabul edilen, anlam ve önemine uygun olarak coşkuyla karşıladığımız Nevruz'un barış ve kardeşlik duygularımızı ve milli değerlerimize bağlılığı artırmasını diliyor ve Türk milletinin bayramını kutluyorum.
|
TARIH : 3/24/2008 5:01:14 PM |
EKLEYEN : mehmet dönmez |
MAIL : |
*
Mursal Derneğinin Birlik,beraberlik ve barış içerisinde kutladığı 15.Kuruluş Yıldönümü gecesi için Dernek Yönetim Kurulu ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. |
TARIH : 3/23/2008 3:24:25 PM |
EKLEYEN : Aşur Eylen |
MAIL : |
*
Sevgili DREJANLI Hasan Daş;
Bizler barışın ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bütün toprakları dostluğun ve kardeşliğin adına kucaklarız. Fakat; AKP iktidarı bu topraklar üzerinde ne kardeşlik nede dostluk bıraktı. Karşı duruşumuz bundandır. Düşüncelerinize karşı saygı duyar yaşamınızda başarılar dilerim.... |
TARIH : 3/23/2008 3:20:24 PM |
EKLEYEN : Aşur Eylen |
MAIL : |
*
KAVGANIN UCUNDAKİ AMOK KOŞUCUSU
Kavga,
Kavga,
Kavga.
Altı yıldır AKP iktidarının bitmez tükenmez kavgası.
AKP iktidarının kavga etmediği kurum ya da kişi kalmadı.
Çocuğuna iş isteyen vatandaşla,
Yetiştirdiği üründen zarar eden çiftçiyle,
Muhalefetle,
Üniversitelerle,
Askerle,
Yargıyla,
Sendikalarla,
Medyayla,
Ali Dibo yolsuzluğunu dile getiren milletvekilleriyle,
Kavga,
Kavga,
Kavga
İçeride her kavgadan üste çıkmayı başaran AKP, dışarıda uysal mı uysal.
ABD’nin istekleri baş göz üstüne
AB’nin Bürüksel kriterleri Türkiye’nin geleceği
Askerimizin başına geçirilen çuval AKP için sorun değil.
AKP’nin tek sorunu AB’nin istediği reformlar.
O da eksiksiz yerine getiriliyor.
Yabancıların Mülk Edinme Yasasıyla birlikte başlayan reformlar Vakıflar Yasasıyla doruk noktasına çıkıyor.
Kavga içerideki gerilimi artırdıkça, ABD ve AB’nin isteklerinin ardı arkası kesilmiyor.
22 Temmuz 2007’de muhalefet AKP’nin ellerine verdiği çelik çomakla oynarken seçimlerden AKP yüzde kırk yedilik oyla birinci parti olarak çıkıyor.
Kavgalardan hep mazlum konumuna çıkan AKP, bunu iyi değerlendirip ikinci kez tek başına iktidar olmayı başarıyor.
Artık kim tutar AKP’yi
Sıra laiklikle hesaplaşmaya geliyor.
Türban AKP’nin vazgeçemediği tutkusu
O da dayanıyor üniversitelerin kapısına
Özgürlüğün tek adı artık türban oluyor.
Yine garip bir kavga ve toplum ikiye bölünüyor.
Örtünenler-örtünmeyenler
Laikler-laik olmayanlar
Bütün bu gelişmeleri Yargıtay titizlikle izliyor.
Altı yıllık AKP iktidarının yaptıkları bir, bir kayıt altına alınıyor.
İktidarı Cumhuriyet ve Laiklik konusunda iki kez uyarıyor.
AKP bu uyarılara kulak bile vermiyor.
Bildiği yolda devam ediyor.
Yüzde kırk yedinin yarattığı deprem AKP’nin bu uyarıları duymamasını sağlıyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Anayasa ve yasalardan aldığı yetkiyle AKP’nin hakkında kapatma davası açarken 71 yöneticisinin hakkında da beş yıllık siyaset yapma yasağı istiyor.
Yer yerinden oynuyor.
Yargıtay Baş Savcısının bir tek linç edilmediği kalıyor.
Anayasa ve TBMM’sinden çıkan yasalar milli iradenin verdiği yetki değilmişçesine TBMM’sinden çıkan yasalar hiçe sayılarak farklı bir milli iradenin üstünde hiçbir gücün olmadığı söylevi AKP’nin topluma sunduğu mazlum söylevine dönüşüyor.
Yine başlıyor bir kavga, iş meclis dışına taşıyor.
Gazeteciler, İşçi Partisi, Ulusal televizyonlar ve bilim adamları hedef alınarak garip bir misilleme yapılıyor.
Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı basınımızın duayen isimlerinden 83 yaşındaki İlhan Selçuk gecenin dört buçuğunda evine yapılan baskınla gözaltına alınırken, aynı saatlerde Ulusal TV ve İşçi Partisi Genel Merkezi didik, didik edilerek Doğu Perinçek, Ulusal TV çalışanları ve Kemal Alemdaroğlu gözaltına alınarak Ergenekon çetesinin içine dahil ediliyor.
Gerginliklerin hat safhaya çıktığı toplumumuzda şok üstüne şok yaşanıyor.
Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk kırk saatlik bir sorgulamadan sonra gece yarısı serbest bırakılıyor. Diğer sorgulamalarsa devam ediyor.
Türkiye üzerinde boranlar, fırtınalar, karlar, kışlar tipilemesine devam ederken ülkenin üzerine iki tür Amerikan şemsiyesi açılıyor. Şemsiyenin biri kevgir gibi delik deşik yağan yağmur, kar, fırtına şemsiyenin altındakileri sırıl sıklam ediyor. Diğer şemsiye sapasağlam altına sığınanların tuzları kuru üst başları şimdilik kuru. Amerikan güvencesi içinde mutlular.
Bu iki şemsiyenin varlığını dahi kabul etmeyen Mustafa Kemal Atatürk sevdalıları her türlü borana, kara, yağmura yaşa, fırtınaya karşı direnme güçlerini arttırarak yüzlerini Çanakkale’ye, Anafartalar’a, Dumlupınar’a, Sakarya’ya, Afyon’dan İzmir’e uzanan Kurtuluş Savaşına çeviriyorlar. Emperyalizme karşı direnmenin onurunu yaşıyorlar.
Türkiye Amok koşucusu gibi bir yerlere koşuyor.
Ama nereye?
Uzaklarda Fetullah Gülen bu koşuyu izlerken, Abdullah Öcalan İmralının deniz manzaralı koğuşunda koşunun sonucunu bekliyor.
Nereye Türkiye’m Nereye?
Aşur EYLEN
|
TARIH : 3/23/2008 12:46:55 PM |
EKLEYEN : ARGUVAN |
MAIL : |
*
Merhaba
sitenizi arasıra takip ediyorum güzel bilgi ve birikim var emeklerinize sağlık. www.isakoyu.org sitemizede bekleriz iyi günler. Arguvan türküleri ile radyomuzu dinlemeye bekleriz ARGUVAN FM |
TARIH : 3/22/2008 12:09:02 PM |
EKLEYEN : HASAN DAŞ |
MAIL : |
*
AŞU EYLEN'E CEVAP Olacağı buydu diyerek başlayıp milli irade aç,milli irade işsiz diye devam eden ve bu partiye ve iktidara birilerinin dur demesi gerekiyordu gibi cümleler ile devam ediyorsun.Eğer bunları ideolojinizin gereği yazıyorsanız diyecek bişe yok çünkü cumhuriyetten buyana bu memlekette hep işsizlik gelirdağılımında adaletsizlik, ezilen sınıf,üreten biz yöneten biz olacağız sloganları hiç bitmedi.Bitireceğini sandığımız insanların iktidarında daha da çok duyduk.Şunu aklımızdan çıkarmayalımki menfahat çevreleri iktidarlarını idame etmek için yeri geldi sağı,solu,aleviyi,sünniyi,kürdü,türkü kullandılar ve anlaşılıyorki bizlerin en öncelikli meselesi TC menfahatları olmadıkça bu böyle gelmiş böylede gider.Bizler hangi ideolojiye mensup olursak olalım evvela bize bir vatan lazım vatana sahip olmalıyız.İslamın en uç noktasında olan bir TC vatandaşı hangi islam ülkesine giderse gitsin solun en uç noktasındaki TC vatandaşı dünyanın neresine giderse gitsin TÜRKİYE deki gibi huzurlu ortam bulamaz işte almanya örneği TC vatandaşlarını yakmıyorlarmı.Biz önce birbirimizi sevmeli ve saygı duymalıyız bu AKP olur başkası olur seçmenine saygı duymalıyız selam ve saygı ile DREJANLI
|
| |